Alman Federal Hükümeti 2017 yılının ilk çeyreğinde Müslümanlara karşı yapılan sözlü ve fiziki saldırılar hakkında bilgi verdi. Sayıları ürkütücü olarak nitelendiren AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Alman Federal Hükümeti bu yılın ilk üç ayında 15’i cami saldırısı olmak üzere toplamda 223 İslam düşmanı saldırının kaydedildiğini açıkladı. Ürkütücü olan bu veriler; birlikte yaşamı ve çoğulcu anayasal düzeni tehdit eden sorunların başında İslam düşmanlığının geldiğini bir kez daha gösteriyor. Yaşanan bunca olaya rağmen tek bir failin bulunamamasıysa kurumsal ırkçılığın bir kanıtı.” dedi. Yeneroğlu şunları kaydetti:
“Alman Federal Hükümeti bu yılın ilk üç ayında 15’i cami saldırısı olmak üzere toplamda 223 İslam düşmanı saldırı kaydedildiğini açıkladı. Bu sayı Müslümanlara karşı ayda ortalama 70 yani günde en az 2 suçun işlendiğini gözler önüne seriyor. Müslümanlara yönelik tahrik, tehdit mektupları, başörtülü kadınlara veya Müslüman erkeklere yapılan saldırılar, evlere Nazi sembollerinin boyanması ve cami saldırıları gibi suçları içeren olaylarla ilgili gerçek rakamlarsa kayıt altında olanların çok üzerindedir.
Ürkütücü olan ise bu veriler birlikte yaşama kültürünü ve çoğulcu anayasal düzeni tehdit eden sorunların başında İslam düşmanlığının geldiğini bir kez daha gösteriyor. Müslümanlar bu sorunla mücadelede yıllardır İslam düşmanı suçların ayrı bir kategoride kayıt altına alınmasını talep etmiştir. Bu uygulama nihayet 2017 itibarıyla başlatılmıştır. Atılan adım her ne kadar önemli bir başlangıç olsa da yetersizdir. Zira suçluların bulunması ve cezalandırılması, saldırıların tekrarını önleyici temel unsurdur. Bu noktada da yaşanan bunca olaya rağmen tek bir failin bulunamaması düşündürücüdür. Bu durum; kurumsal ırkçılığın boyutlarını göstermekle birlikte; istihbarat ve güvenlik birimlerinin failleri bulma isteği üzerinde de ciddi şüpheler yaratmaktadır.
Öte yandan açıklamada ayrıca İslam düşmanı gösterilerin bir önceki yıla kıyasla biraz düştüğü bilgisi de paylaşılıyor. Bu gerçekçi bir yaklaşım değildir. Federal Meclis’e girme olasılığı yüksek bu partinin varlığı ve başarısıyla sokak gösterilerindeki dazlakların yerini takım elbiseliler almıştır. Siyasetin bu şekilde zehirlenmesi Almanya’nın asli bir parçası olan Müslümanların geleceği adına kaygı vericidir.”