Ekranları Başında Bizleri Takip Eden Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Çok Değerli Basın Mensupları,
Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum,
Konfüçyüs, Güney Çin’de seyahat ederken bir mezarın başında ağlayan bir kadın görür ve kadına neden ağladığını sorar. Kadın, “Burada yatan oğlumu kaplan öldürdü” der.
Filozofun “Buralarda kaplan tehlikesi mi var?” sorusu üzerine kadın “Evet, kocamı da birkaç yıl önce kaplanlar öldürdü” diye cevap verir.
Konfüçyüs, “Öyleyse niçin burada yaşamaya devam ediyorsunuz?” diye sorar.
Kadın, “Çünkü burada baskıcı bir yönetim yok, kalan çocuklarımla yine de bu adil yönetim altında yaşamayı tercih ederim.” diye cevap verir.
Bunun üzerine ünlü filozof yanındakilere şöyle der: “Görüyor musunuz, adil olmayan yönetimler kaplanlardan bile daha tehlikeli”!
Konfüçyüs’ün yırtıcı kaplanlardan daha tehlikeli gördüğü, Lord Acton’ın “mutlak gücün mutlak olarak yozlaştırdığı” sözünü doğrulayan tarihsel tecrübe Türkiye’de son dönemde yaşananlara da ışık tutmaktadır.
Değerli Vatandaşlarımız,
Malumunuz Türkiye Cumhuriyet tarihinin en derin demokrasi krizlerinden birini yaşamaktadır. Mutlak gücü elinde bulunduran ve bu sebeple mutlak olarak yozlaşmış bir iktidar nedeniyle toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün derinleşerek artmaktadır.
Bugün demokrasi ve hukuk devletinin olmazsa olmazlarını yok sayan bir iktidarla karşı karşıyayız.
Eğitimden sağlığa, ekonomiden siyasete, adaletten özgürlüğe ve akla gelen her alanda yaşanan çok yönlü derin bir kriz halindeyiz.
DEVA Partisi olarak mevcut sorunların derinleşmesinde ve yeni sorunların ortaya çıkmasında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ve Cumhurbaşkanının çarpık demokrasi ve hukuk devleti anlayışının ağırlaştırdığı keyfi yönetimin öncelikli rolü bulunduğunun bilincindeyiz.
Ancak “dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamayacağımızın” da farkındayız.
Eski sistemin de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün gereklerine uygun düşmediğini ve etkili bir yönetim sağlamadığını çok iyi biliyoruz.
Bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken, milletimizin talebi doğrultusunda “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Öngördüğümüz siyasal sistem, evrensel değerler çerçevesinde temel insan haklarının ve başta ifade ile basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı; bireylerin ve sivil toplumun güçlendirildiği açık ve demokratik bir toplum düzenidir.
Oluşturacağımız “güçlü sistem”in temeli, “güçlü birey” ve “güçlü sivil toplum”.
Bireyin insan onurunun dokunulmazlığını her koşulda esas alan yeni siyasal sistem önerimizle “insana araç değil, amaç olarak” bakılmasını ve davranılmasını sağlayacağız.
Değerli Arkadaşlar,
Reform önerimizle, basın özgürlüğünü evrensel ölçülerde güvence altına alıyoruz. Öncelikli görevimiz basının, görevini bağımsız ve rahat bir şekilde yapacağı güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam oluşturmak olacak.
Gazetecilere karşı cezai soruşmaya gerekçe yapılan mevzuatı AİHM içtihatları çerçevesinde yeniden düzenleyecek ve gazeteciliğin önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
Medyanın tekelleşmesine engel olacak, AA ve TRT’yi doğru, tarafsız ve bağımsız haber almayı sağlayacak şekilde yeniden yapılandıracağız.
Basında çok sesliliği sağlamak için yerel radyo, televizyon, gazete ve internet medyasına destek olacağız.
RTÜK’ü bağımsız kılacak tedbirleri bir an evvel alacağız.
Sivil toplumun önündeki yasal ve yapısal engelleri kaldıracak, sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son vereceğiz.
STK’ların denetimiyle ilgili mevzuatı, sivil toplumun kuruluş amaçları ve yasalar çerçevesinde faaliyet göstermelerini temin edecek şekilde düzenleyeceğiz.
Kıymetli basın mensupları,
Malumunuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra temsili demokrasinin kalbi konumundaki Meclis’in gücü iyice zayıflamıştır.
TBMM; yasama, siyasi denetim, bütçe ve temsil işlevleri bakımından etkililiğini ve verimliliğini kaybetmiştir.
DEVA Partisi olarak, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in önemli bir parçası olarak, Meclisi, asli işlevlerini yerine getirebilmesi için gerekli olan yetkilerle donatacağız.
Bu amaçla, Meclis’in kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevlerini güçlendirerek, yasama organını daha demokratik, daha etkili ve daha verimli hale getireceğiz.
Torba kanun uygulamasına ve Cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisine son vereceğiz.
Müzakereyi esas alan bir kanun yapım süreci oluşturacak, kanun teklif ve tasarılarının komisyonlarda görüşülmesi esnasında, sivil toplumun, meslek kuruluşlarının ve uzmanların görüşlerine başvurulmasını zorunlu kılacağız.
Gensoru yöntemini kabul ederek bu yöntemi hükûmet istikrarsızlığına yol açmayacak şekilde düzenleyeceğiz.
Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmesini sağlayacak tedbirler alacak, meclisin denetim mekanizmalarını etkili hale getireceğiz.
Aynı doğrultuda TBMM İçtüzüğünde katılımcılığı ön plana çıkararak, katılımcı demokrasinin gereklerini yerine getireceğiz.
Milletin bütçe hakkını kullanan Meclis’in bütçe hakkını teminat altına alarak yürütmenin hesap vermesini ve denetlenmesini sağlayacağız.
Aziz Milletim,
Ancak bütün bu önerilerin tek başına siyasal sistemi ve Meclis’i güçlendirmek için yeterli olmadığının da bilincindeyiz.
Nitekim Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile parti içi demokrasiyi ve temsilde adaleti sağlayacak, siyasette şeffaflığı ve dürüstlüğü güvence altına alacak şekilde siyasi partiler ve seçim kanunlarında düzenlemeler yapacağız.
İlgili düzenlemelerle; Meclis’in temsil gücünü artırmak ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını temsilde adalet ilkesine uygun şekilde düşüreceğiz.
Kadınların, engellilerin ve gençlerin Meclis’te daha adil biçimde temsil edilebilmesi için kota zorunluluğu getirecek, bu grupların siyasete aktif katılımını teşvik edeceğiz.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de parti içi demokrasiyi kurumsallaştıracak düzenlemeleri yaparak, parti içinde oluşacak demokrasi kültürünün ve demokratik işleyişin meclis faaliyetlerine yansımasını sağlayacağız.
Parti finansmanının ve özellikle seçim kampanyası döneminde kullanılan bütçenin şeffaf ve denetlenebilir olmasını sağlayacak mekanizmalar geliştireceğiz.
Hazine’den siyasi partilere yapılan yardım kriterlerini değiştirerek yardımların adil olmasını sağlayacağız.
Siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmamasını sağlamak üzere Siyasi Etik Kanunu çıkaracağız.
Böylece vatandaşın kamu yönetimine olan güvenini sağlamlaştıracağız.
Saygıdeğer Vatandaşlar,
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de istikrarlı bir yönetim sağlamak için ve sınırlı ve sembolik yetkilere sahip cumhurbaşkanı ile asıl yetkilere sahip bakanlar kurulundan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız.
Reform önerimizle cumhurbaşkanının statüsünü, tarafsız ve partiler üstü bir yapıya kavuşturuyoruz.
Böylece Cumhurbaşkanının kendisinden beklenen tarafsız hakem rolünü üstlenebilmesi, krizlerin yaşanması gibi hallerde, devletin ve milletin birliğini temsil etmesi ve uzlaştırıcı görevini yerine getirebilmesini sağlayacağız.
Cumhurbaşkanının hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmek için yalnızca bir dönem ve yedi yıl için seçilmesi kuralını esas alıyoruz.
Bakanlar Kurulunu ise; Meclis’in güvenine sahip olduğu sürece görevde kalan, yürütmeye dair asıl yetkileri kullanan güçlü bir kolektif organ olarak düzenleyeceğiz.
TBMM’yi güçlendirirken yürütmeyi zayıflatıp, güçsüz ve istikrarsız hükümetlere yol açma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmamak adına hükümetin kurulmasını kolaylaştıracak, düşürülmesini ise güçleştireceğiz.
Bakanlara daha çok yetkiyle birlikte daha çok sorumluluk vereceğiz.
Böylece iktidarın kişiselleşmesine ve merkezileşmesine son vererek kamu idaresinin kurumsallaşmasını sağlayacağız.
Kamu yönetimini etkili hale getirebilmek ve iyi yönetişim ilkelerini uygulayabilmek için; hukuka bağlı, liyakate dayanan, hesap verebilir bir yapıya kavuşturarak toplumdaki devlete güven algısını güçlendireceğiz.
Kamu görevine alınmada adayların tabi tutulduğu sınavlarda adaleti mutlaka sağlayacağız.
Yazılı sınav sonuçlarına itibar edecek, yıllardan beri yaygın şikayetlere konu olan mülakat uygulamasına son vereceğiz.
Yerel yönetimleri idari ve mali açıdan güçlendirerek, merkezî idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisinin kullanımını hukuka uygunluk denetimi ile sınırlandıracağız.
Halkın oylarını yok sayan kayyum uygulamasına da son vereceğiz.
Yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının geçici olarak görevden alınmaları kararında yetkinin yargı organında olmasını sağlayacağız.
Geçici olarak görevden alınma kararlarında İçişleri Bakanı tarafından yapılacak başvuruların Danıştay tarafından karara bağlandığı bir süreç öngöreceğiz.
Geçici görevden alınma kararının Danıştay tarafından en kısa zamanda karar verilmesini sağlayacak tedbirler alacağız.
Bu kararın verilmesi halinde seçilmiş belediye başkanı göreve dönene kadar veya seçimlere kadar başkana vekâlet edecek kişinin belediye meclislerince belirlenmesini esas alacağız.
Değerli Arkadaşlar,
Özgürlükçü bir hukuk devletinde, yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının teminat altına alınması zorunludur.
DEVA Partisi olarak, adaletin ve özgürlüğün güvencesi olan yürütmenin müdahalelerine açık hale gelmesini önleyici tedbirler geliştiriyoruz.
Reform önerimizle yargının; bağımsızlığını, tarafsızlığını ve denetimini sağlayabilmek, hızlı, etkili ve verimli çalışıp adil kararlar verebilmesini temin edeceğiz.
Bu kapsamda; hakimler ve savcılar kurulunun “hakimler yüksek kurulu” ve “savcılar yüksek kurulu” olarak ikiye ayrılmasını ve bu kurulların üyelerinin en az yarısının TBMM tarafından seçilmesini önermekteyiz.
Anayasanın üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri koruma gibi asli görevleri olan Anayasa Mahkemesinin yapısında da değişikliklere gideceğiz.
Anayasa Mahkemesinin etkinliğini artırmak ve bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla mahkemenin yetki ve görev alanlarını genişleteceğiz.
Mahkemeye bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleterek temel hak ve özgürlükleri daha güçlü bir şekilde koruyacağız.
Anayasa Mahkemesi üyelerinin en az yarısının meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilmesini esas alacağız.
Hakimler Yüksek Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesinin TBMM tarafından seçilecek adaylarını da kamuya açık mülakata tabi tutacağız.
Ayrıca yüksek yargı organlarına üye seçiminde cinsiyet kotasına yer vererek cinsiyet eşitliğini en üst seviyelerde sağlamaya çalışacağız.
Yüksek Seçim Kurulu’nun çalışma esaslarını, Kurulun etkililiğini, verimliliğini ve güvenilirliğini artıracak şekilde yeniden düzenleyeceğiz. Kurulun yüksek mahkeme niteliğini netleştirecek, üye seçiminde bağımsızlık ve tarafsızlığın sağlanmasını esas alacağız.
Hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim anlayışıyla Sayıştay’ın denetim kapsamını tüm kamu kurum ve kuruluşlarını içerecek şekilde genişleteceğiz.
Üyelerinin tamamının Meclis tarafından nitelikli çoğunlukla ve kamuya açık bir biçimde mülakata tabi tutularak seçilmesini sağlayacağız.
Yargı organının sacayağı olan savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacak, avukatlık mesleğinin bağımsız ve özgür bir şekilde yerine getirilmesini temin edeceğiz.
Yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkına ciddi zararlar veren çoklu baro modeline son verecek, yargının bütün unsurlarına güveni tesis edeceğiz.
Barolar ve Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde temsilde adalet ilkesini gerçekleşmesini sağlayacağız.
Ekranları Başında Bizleri Takip Eden Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Çok Değerli Basın Mensupları,
Her ne kadar iktidar bugün demokrasi ve hukuk devletine adeta ara vermiş olsa da ülkemiz, tüm eksik ve zaaflarına rağmen demokrasi ve anayasacılık serüveninde çok köklü bir geçmişe sahiptir.
Toplumumuzda demokrasi iradesi güçlüdür, dolayısıyla milletimizin güçlü iradesi ile yeniden demokrasi ve hukukun üstünlüğüne geçiş yakındır.
Bizler Reform önerimizle, siyasal sistemin sorunlarının DEVA’sı olmaya hazırız. Herkesin insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standartlarına ulaştığı; çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe umutla baktığı mutlu bir Türkiye idealini gerçekleştirmeye hazırız.
Ortaya koyduğumuz “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”in, bu ortak hedefe ulaşma yolunda atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.
Demokrasiye Geçiş Eylem Planımızın tüm Türkiye’ye hayırlar getirmesini temenni eder, hepinize iyi günler dilerim.