5 Ekim 1967 tarihinde Avustralya ile Türkiye arasında imzalanan işgücü anlaşmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir döneme girilmiştir. 1967 yılında imzalanan anlaşma ile başlayan süreç Türkiye’den yola çıkan ilk göç kafilesinin 1968 yılında Avustralya’ya ulaşması ile sürmüştür. Bu süreç hem iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin başlaması hem de Avustralya’nın “Beyaz Avustralya” politikasını terk etmesi açısından tarihî öneme sahiptir. Nitekim bu tarihî süreç, Avustralya’nın bugünkü çok kültürlü yapısına erişmesinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Bugün sayıları 150 bini bulan Avustralya’daki Türk toplumu, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından da büyük önem arz etmektedir.

1968 yılında Sydney’e inen ilk kafileden günümüze dek Avustralya’da kalıcılaşan Türkiyeli göçmenler, kısa süre içerisinde ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda büyük katkılar sunmuştur. Avustralya’da ekonomiden siyaset ve sivil topluma, eğitimden kültür-sanata pek çok alanda değer üreten vatandaşlarımız anavatanla bağlarını da muhafaza etmektedirler. Avustralya için değer üreten vatandaşlarımız bugün ülke genelinde kurdukları, sayıları 140’u aşan sivil toplum kuruluşu ile aynı zamanda dil ve kültürleriyle olan ilişkilerini de canlı tutmaktadır.

Avustralya’da ana dili eğitimi, ülkede sunulan seçmeli dersler ve hafta sonu kursları ile sürmektedir. Avustralya’da yaşayan vatandaşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın Türkçe ana dili eğitimi için talepkâr olmaları, ülkede açılacak derslerin ve hafta sonu kurslarının sayısının artması için büyük önem arz etmektedir. Aynı şekilde Avustralya çok kültürlü eğitim anlayışının bir parçası olarak sivil toplum ile iş birliği içerisinde Türkçe ana dili eğitimi için sağladığı imkânları arttırmalıdır. Avustralya’daki üniversitelerde Türkçe bölümlerinin açılması, geleceğe yönelik atılacak en önemli adımlardan biridir.

Gittikleri her ülkeye değer katan ve o ülkenin sosyal yaşamına aktif katılım sağlayan vatandaşlarımız, bugün Avustralya tarafından da güçlü ve pozitif uyumu sağlayan örnek bir topluluk olarak görülmektedir. Bu öncülüğün oluşmasında pay sahibi olan ve uzak bir coğrafyada büyük fedakarlıklarla alın teri dökerek bugün dördüncü nesle ulaşan Avustralya’daki Türk toplumunun temellerini atan birinci kuşak göçmenler unutulmamalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye ile Avustralya arasında imzalanan işgücü anlaşmasının 54. yıl dönümünde, başta birinci nesil olmak üzere zorlu göç sürecinde emekleri bulunan ülkedeki Türk diasporasına bir kez daha teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Connect with Me: