Malumunuz iktidar ortakları meclise yeni bir kanun sundular. Hatta oy çoğunlukları ile Adalet Komisyonundan geçirdiler. Önümüzdeki hafta da genel kuruldan geçirmeyi planlıyorlar.
Bu kanun teklifi ile zorbalıkta ittifak eden iktidar ortakları, hukuka bir darbe daha vurmaktadır.
Tüm devlet imkanlarını seferber ederek yalanlarla koltuğunu korumaya çalışanlar, güya yalana savaş açıyor.
Dertleri doğruyu bulmak değil.
Dertleri;
Geçinemiyoruz diyen vatandaşın,
Barınamıyoruz diyen öğrencinin
Faturalara isyan eden esnafın,
Adalet istiyoruz diyen yüz binlerin,
Değişim istiyoruz diyen milyonların haykırışlarını susturmak.
Daha da ötesi, kulakları sağır edercesine yükselen ve sarayın duvarlarını yıkıp geçen “Kral çıplak” seslerini bastırmak.
Baktılar ki çöküşün acı tablosunu gösteren rakamları makyajla dahi gizleyemiyorlar, çareyi konuşulmasını yasaklamakta buldular.
Adına da dezenformasyon yasası dediler.
Bu yasa ile vatandaşa üç maymunu oyna, yani “Görme, duyma, konuşma.” deniliyor.
İfade özgürlüğü “ülkenin iç ve dış güvenliği” gibi hassas kelimelerin altına gizlenip yok edilmek isteniyor.
Majestelerinin hoşuna gitmeyen gerçekleri söyleyenler adeta yargı sopasıyla terbiye edilmeye çalışılıyor.
Baskılara rağmen susmayan muhaliflere Silivri yolu gösteriliyor.
Cumhurbaşkanı ve çevresi kurdukları ve kendilerine toz pembe gelen ama millete zulümden başka bir şey sunmayan dünyanın yıkılmasını önlemeye çalışsa da attıkları her adımda güç sarhoşluğunun sonuna daha hızlı yaklaştıklarını çok iyi biliyorlar.
Bu kanun meclisten geçse de Anayasa’ya aykırı.
Anayasa’yı yok sayan kanunun hükmü yoktur.
Biz bundan sonra da yalanları haykırmaya devam edeceğiz ve ülkemizi en yakın zamanda huzura kavuşturacağız.