Fransa’da 7 Mayıs’ta ikinci turu düzenlenecek olan cumhurbaşkanı seçimine ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Geçmişte siyaset arenasında yer bulması mümkün olmayan ırkçı ve düşmanca söylemler, 21. yüzyıl Avrupası’nda Le Pen tarafından açıkça dile getiriliyor. Bu kişinin, devletin başına gelme ihtimali ise toplumun ne yönde değiştiğinin kanıtı niteliğinde. Bu bağlamda birlikte yaşamın geleceği için, ülkedeki tüm demokratlar tarihi bir sorumluluk taşıyor. “ dedi. Yeneroğlu açıklamasında şunları ifade etti:
“Son dönemde radikal akımların tırmanışa geçtiği Avrupa’da; Hollanda’nın ardından Fransız halkı da 7 Mayıs’ta yeni cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gidecek. Bu seçim, Fransa için oldukça önemli bir sınavdır. Zira Fransızlar ya siyasi merkezde yer alan ve ülkedeki Müslümanları ve göçmenleri dışlamayan demeçler veren Yürüyüş Hareketi lideri Macron’u ya da popülist, aşırı sağ söylemlerle halkı tahrik eden Le Pen’i cumhurbaşkanı yapacak. Diğer bir deyişle ülke; ırkçılığa karşı sandıkta duruş sergileyecek.
Maalesef ki Avrupa’nın baş aktörlerinden biri olan Fransa’da; aşırı sağı temsil eden adayın son tura kalmış olması ırkçı ve popülist söylemlerin Fransız halkı tarafından ne kadar benimsendiğini ortaya koyuyor. Geçmişte siyaset arenasında yer bulması mümkün olmayan ırkçı ve düşmanca söylemler, 21. yüzyıl Avrupası’nda Le Pen tarafından açıkça dile getirilir hale geldi. Bu kişinin, devletin başına gelme ihtimali ise toplumun ne yönde değiştiğinin kanıtı niteliğinde.
Unutmamalıyız ki günümüzde hiçbir sorun aşırı sağ popülizmle aşılamaz. Etnik ve kültürel ırkçılık üzerinden sunulan çözümler kutuplaşmaya yol açar ve insanları toplumsal gerçeklerden uzaklaştırır. Bu bağlamda birlikte yaşamın geleceği için, ülkedeki tüm demokratlar tarihi bir sorumluluk taşıyor. 7 Mayıs’ta başta Türkiye kökenliler olmak üzere Fransa’daki tüm seçmenleri, aşırı sağa karşı tavırlarını ortaya koymaya davet ediyorum.”