AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Güneydoğu’da terör örgütüne yönelik operasyonlarla ilgili Cumhurbaşkanı, bakanlar, emniyet mensupları ve bürokratlarımız hakkında Almanya’da yapılan suç duyurusu hakkında açıklamada bulundu.
Yeneroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na karşı Almanya’da suç duyurusu başlatan yapı, terör örgütü PKK’nın yan kuruluşlarıyla işbirliği yapan ve PKK’yı meşrulaştırma çabası içerisinde olan PKK’nın bir lobi örgütüdür. Şaşırtıcı olan, ciddi Alman medya kuruluşlarının da bu propagandaya destek vermesidir. Cumhurbaşkanımıza yönelik suç duyurusuna MAF-DAD isimli bir dernek öncülük etmiştir. Bu dernek, her ne kadarda kendisini resmi olarak demokratik ve kanunlara bağlı olarak tanıtsa da, Almanya ve Avrupa’da yasak bir terör örgütü olan PKK için lobi çalışmalarını yürütmektedir. MAF-DAD adlı dernek, örneğin terör örgütü PKK’nın AB’nin terör listesinden çıkartılmasını talep etmekte veya PKK’nın çatı kuruluşları olan NAV-DEM (eskiden YEK-KOM) gibi yapılarla iş birliğinde bulunmaktadır.”, diyerek tepkisini dile getirdi.
Almanya Federal Anayasa Koruma Dairesi Raporu’nda NAV-DEM (ya da YEK-KOM) hakkında şu bilgilere yer veriliyor: “PKK, örgüt hedeflerinin gerçekleşmesi için çoğunlukla çatı kuruluşları altında birleşmiş ve sempatizanlarının buluşma noktası olarak hizmet veren bölgedeki Kürt derneklerinden faydalanıyor. PKK’nın Avrupa’da yeniden yapılanması bağlamında, Almanya’da PKK’ya yakınlığı ile bilinen dernekler 2014 yılı içerisinde isimlerini değiştirmişlerdir. İsim değişikliğini ilk olarak, faaliyetlerini 2014 yılı Haziran ayından beri “Almanya’daki Kürtlerin Demokratik Toplum Merkezi“ adı altında yürüten “Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu” (YEK-KOM) gerçekleştirmiştir.”
Bu bilgiler doğrultusunda suç duyurusunda bulunan yapı hakkında açıklamada bulunan Yeneroğlu sözlerine şöyle devam etti: “MAF-DAD aynı şekilde 2011 yılı Kasım ayında da bir suç duyurusunda bulunmuştu. Anlaşılan, örgüt konjonktürel fırsatı kullanmayı amaçlıyor ve Cumhurbaşkanımızın şahsı üzerinden kurgulanan Türkiye karşıtı söylemlerden fayda sağlamak ve kendinden söz ettirmek istiyor. Bu gelişmede şaşırtıcı olan, ciddi Alman medya kuruluşlarının aşikar olan bu propaganda aksiyonunda yer almaları ve böyle terör örgütüyle ilişkili yapılara platform sunmalarıdır.
Aynı şekilde şaşırtıcı olan, az veya çok tanınmış şahsiyetlerin ve kuruluşların böylesine kirli bir kampanyaya isimlerini vermeleridir. Büyük ihtimalle derneğin “kamu yararına çalışan dernek” statüsüne sahip olması onları yanıltmaktadır ki, derneğin bu statüye sahip olabilmesi ayrı bir skandaldır. Bu vahim durumdan hareketle Alman Federal Hükümeti’ni, PKK’ya yakın yapılara yapılan finansal desteği durdurmaya ve bu tür dernekleri daha fazla “kamu yararına çalışan dernek” statüsüyle meşrulaştırmamaya davet ediyoruz.
Yaşanan bu son olay da, Almanya’daki PKK yasağının uygulamada ne anlama geldiğini gösteriyor. Yıllardan beri terör örgütü PKK’yı destekleyerek kirli kampanyada yer alan ve böylelikle Alman ceza kanununun 129. maddesinin 5. fıkrasına göre suç işleyen Alman Sol Parti milletvekillerinin durumu da hiç şaşırtmıyor. Terör örgütü PKK’ya silah kuryeliği yaparak destek olma suçlamasına karşı mahkemede kendini savunacak olan HDP’li milletvekilinin suç duyurusunu yapanlar arasında olması da, anlaşılan bu malum çevre için bir şey ifade etmiyor ve bu süreçte farklı kesimlerin yer aldığı fotoğrafı tamamlıyor.”