Mustafa Yeneroğlu, Almanya’da yetişmiş, yurt dışı eğitim, kültür ve diaspora politikaları ile azınlık politikaları alanında uzmanlaşmış bir hukukçu. Biz onu sivil toplum çalışmaları içerisindeki aktif duruşundan, azınlıkların, Türkiye diasporasının ve Müslümanların meseleleri için canhıraş koşturmasından tanıyoruz. 7 Haziran’da Türkiye’de gerçekleştirilecek Genel Seçimlere AK Parti’den İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı olarak girecek olan Yeneroğlu ile yurt dışında yaşayan seçmenin sorunları ve çözüm yollarını konuştuk.
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
1975 yılında Bayburt’ta doğdum. 1976 yılında babamın aile birleşimiyle bizleri Köln’e getirmesi üzerine annem ve ablam ile birlikte Köln’e geldim ve tüm hayatım burada geçti. İlk ve orta eğitimimin akabinde yüksek öğrenimimi de burada tamamladım. Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Ve kendimi bildim bileli sivil toplum çalışmalarının içindeyim.
Çocukluğunuzda ve gençliğinizde nasıl bir ortam vardı Almanya’da? Ne şartlarda yetiştiniz?
Bizim evimiz sadece 34 metrekareydi ve ben 18 yaşıma girene kadar o evde kaldık. Küçük olduğunu bile fark etmediğim o evde çok güzel bir çocukluk geçirdim. Bize sürekli ülkelerine geri dönecek göçmenler ve işçi çocukları olarak baktıkları için siyasi karar alıcılar evlerimizin nerede olacağını ve hangi okullara gidebileceğimizi de belirlemişti. Aslında biz ve ailelerimiz de o yıllarda er ya da geç Türkiye’ye döneceğimize inanıyorduk. Bu “geçicilik” hissinin eşlik ettiği yıllarda bireysel olarak kendimi hiçbir zaman dışlanmış hissetmedim. Ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığımız tecrübelerimiz elbette oldu, ancak bu tecrübeler bana dışlanmışlık hissi vermekten ziyade daha etkin, daha nitelikli çalışmalar yapmamız gerektiğini hatırlattı. Yaşadığımız olayların sebepleri üzerinde durmayı ve bunlarla bilinçli olarak mücadele etmeyi tercih ettim hep.