Avusturya’da 29 Eylül Pazar günü gerçekleştirilecek erken genel seçimlerde ülkedeki Türkiye kökenli Avusturya vatandaşlarına seçime katılım çağrısında bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye-Avusturya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Unutulmamalıdır ki kullanılmayan her oy, sağcı popülist ve ırkçı partilere fayda sağlayacak, ülkedeki azınlıkların temel haklarını tehlikeye atacaktır. Çoğulcu Avusturya perspektifi için mutlaka sandığa gidelim’’ dedi. Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Yaklaşık iki yılın ardından erken seçime giden Avusturya’da, seçmenler yeni meclis ve hükümeti belirlemek üzere bu pazar günü sandığa gidecek. Merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) koalisyon hükümeti göç, sığınmacı krizi, göçmenlerin ülkeye uyumu, güvenlik ve sınırların korunması konularında kutuplaştırıcı ve anti-demokratik bir politika izlemiş, ülkede yaşayan tüm azınlıkları ürküten bir gelecek çizmişlerdir.

Mevcut koalisyon hükümetinin düşmesiyle, Türkiye kökenli Avusturya vatandaşlarımızın da geniş katılımıyla, daha çoğulcu ve demokratik bir Avusturya hükümetinin seçilme imkânı doğmuştur. Ülkede yaşayan yaklaşık 300 bin Türkiyeli göçmenden yarısından fazlası Avusturya vatandaşlığına sahip oldukları için sandığa gitmeleri, çoğulcu Avusturya tasavvuruna sahip, azınlıkların hak ve menfaatlerini koruyan partilerin güç kazanması açısından büyük önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki, kullanılmayan her oy, sağcı popülist ve ırkçı partilere fayda sağlayacak, ülkedeki azınlıkların temel haklarını tehlikeye atacaktır.

Geçtiğimiz seçimde olduğu gibi, bu seçimde de Avusturya’da yaşayan Müslümanların ve özellikle Türklerin hayatını olumsuz etkileyen birçok uygulama popülist bir şekilde ortaya atılıyor. İslam Yasası ile başlayan dini cemaatlere yönelik ayrımcı birçok kısıtlamanın başında kendi imamlarını seçebilmelerinin engellenmesi, yurtdışından imamların getirilmesinin yasaklanması, bazı camilerin kapatılması, ilkokullarda başörtüsü yasağı getirilmesi, ‘bozkurt’ ile ‘rabia’ işaretlerinin terör örgütlerinin sembolleriyle bir kefeye atılıp yasaklanması ve çifte vatandaşlık meselesinin bir ‘cadı avına’ dönüştürülmesi gibi müdahaleler gelmektedir. Pazar günkü seçimden dört gün önce ise son kez toplanan mecliste Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) ve Milli Görüş’e ait derneklerin sözde denetlenerek, yasalara aykırı bir durumun saptanması halinde kapatılmasını öngören bir önerge FPÖ, ÖVP ve Liste Jetzt oylarıyla kabul edildi. Yasaya aykırı durumun gereği zaten yargı ve yürütmenin yaptırımını gerektirir, maksat bu değil. Asıl niyet İslam karşıtı havayı güçlendirerek temel hakların ve çoğulcu Avusturya’nın altını oymak.

Özellikle Türkiye kökenli vatandaşlarımızın siyasi arenada daha etkin olabilmeleri, kendileriyle ilgili alınan kararlarda söz sahibi olmaları, kazanılmış hak ve hürriyetlerin ırkçı popülizme kurban edilmemesi için seçmenleri mutlaka oy kullanmaya çağırıyorum.’’

Connect with Me: