Vartinis Davası Derhal Kesinleştirilmeli ve Zamanaşımına Uğraması Önlenmelidir

Yargıtay kararına göre; 03.10.1993 tarihinde Muş ilinin eski adı Vartinis mevcut adı Altınova olan beldesinde gece yarısı gerçekleştirilen askeri operasyon sırasında hukuk dışına çıkılarak beldedeki samanlıklar, otlar ve bazı evlerin eklentileri ateşe verilmiş ve beldede yangınlar çıkarılması üzerine Mehmet Nasır Öğüt ve eşi Eşref Oran ile çocukları Sevim Öğüt, Sevda Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Cihan Öğüt, Aycan Öğüt ve Cinal Öğüt yanarak can vermişlerdir. Yargıtay, beldenin ateşe verilmesi emrini veren jandarma komutanı hakkında ilk derece mahkemesince verilen beraat kararını bozmuş ve dosyayı yeniden karar vermek üzere Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiş ve bu mahkemede bugün bu davanın duruşması yapılmaktadır. 1993 yılından beri sürüncemede kalan soruşturma ve yargılama süreci nedeniyle dosya halen kesinleşmemiş ve dosyanın zamanaşımı tarihi olan 03.06.2023 tarihine oldukça az bir zaman kalmıştır. Bu elim olayın sorumlularının cezalandırılabilmesi için geç kalınmıştır. Bununla birlikte en azından emri verenin cezalandırılabilmesi için Yargıtay’ın bozma kararının derhal kesinleştirilmesi gerektiği kanaatimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

02.10.1993 tarihinde yakalanmış bir teröristin Altınova Beldesi’nde terör örgütü PKK’ya ait depoların yerini göstereceğini ifade etmesi üzerine beldeye giden Korkut İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu ve Astsubay Mustafa Uçar pusuya düşürülmüş ve Astsubay Mustafa Uçar şehit edilmiştir. Bunun üzerine Yargıtay kararının gerekçesine göre; Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu beldeden araçla ayrılırken “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız!” söyleminde bulunmuştur. O gece saat 3 sularında köye gerçekleştirilen askeri operasyon sırasında ise köyde birçok yer ateşe verilmiş, rasgele atış yapılmıştır. Çıkarılan yangınlar sonucunda Öğüt ailesinin evi de yanmış ve yangın sırasında evde bulunan Öğüt ailesinin 9 ferdi feci şekilde can vermişlerdir.

Olay ile ilgili yürütülen soruşturmalar önce Devlet Güvenlik Mahkemeleri Cumhuriyet Başsavcılıklarında başlamış yetkisizlik kararları ve dosyanın sümen altı edilmesiyle aradan 10 sene geçmiştir. 2003 yılında savcılığa yeniden şikayet dilekçesi verilmiş, dilekçe üzerine Muş Cumhuriyet Savcılığı 2004 yılında görevsizlik kararı vermiştir. Görevsizlik kararı üzerine dosyanın kendisine geldiği Elazığ Askeri Savcılığı ise dosyayı 7 yıl bekletmiştir. Neticede yasa değişikliği ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi üzerine ancak 2011 yılında Muş Cumhuriyet Savcılığı konuyu soruşturmaya başlamış ve 03.06.2013 tarihinde düzenlediği iddianame ile zamanaşımı süresi kesilmiştir. Tam 20 yıllık süreçte dosyanın gereği devlet organlarınca yerine getirilmemiştir.

Askeri mercilerin intikam hissiyle hareket etmesi, masum insanları hedef alması asla kabul edilemez. Köylerin yakılması ve insanların yanarak ölümüne sebep olunması vicdanları yaralayan ağır bir suçtur. Görevsizlik, yetkisizlik kararları ile güvenlik gerekçeleri gösterilerek farklı illere taşınan ve oldukça yavaş işleyen yargılamalarla olayın üzerinden 30 yıl geçirilmesi ve zamanaşımına yaklaşılması devletin askeri mercileri ile yargı organlarının adeta işbirliği içerisinde emri veren kişileri ve suçu işleyen kişileri koruma güdüsüyle hareket ettiği izlenimi vermektedir. DEVA Partisi olarak bugün duruşması gerçekleşen dosya hakkında en kısa sürede karar verilerek, dosyanın kesinleştirilmesi çağrısında bulunuyoruz.

Connect with Me: