Değerli vatandaşlarım,

Ülkemizin güzel insanları,

Şimdi sadece sizlere, sizlerin yüreğine, vicdanına seslenmek istiyorum.

Ülke olarak çok zor günler geçiriyoruz,

bir yandan sonu olmayan hayat pahalılığı, bir yandan korkunç düzeyde hukuksuzluklar, adaletsizlikler….

Bu zor günleri yaşıyor olmamızın ve pek çok gencimizin artık ülkemizden umudunu kesmesinin sebebi hukuk tanımayan mevcut yönetim anlayışıdır.

Bu hukuksuzluklar öyle bir boyuta ulaşmıştır ki.. Hepimizin canını, malını ve iffetini korumakla görevli Emniyet Genel Müdürlüğü resmi bir açıklama yaparak bir milletvekilini hedef gösterip tehditler savurabilmektedir.

Geçtiğimiz Cuma günü Ankara Kızılay’da Etiyopya asıllı bir Türk vatandaşının ve Somali kökenli ikamet sahibi bir göçmenin ruhsatlı olarak işlettiği bir kafede polisler aylardır siyah tenli insanlara yaptıkları gibi yine hukuksuz bir uygulama yapmak istedi, belki de haberlerde ve sosyal medyada görmüşsünüzdür.

Ben de bir milletvekili ve bir hukukçu olarak ordaydım. Yapılmak istenen hukuksuz uygulamaya bizzat şahit oldum ve karşı çıktım. Oradaki polis amirinin mafyavari tutumuna, aşağılamasına ve hakaretlerine uğradım.

Yaşanan olay Allah’tan kameraların ve vatandaşlarımızın gözleri önünde cereyan etti.

Olayın ardından suç duyurusunda bulunmayı düşünmedim. Çünkü biliyorum ki bu hukuksuzlukların müsebbibi olan İçişleri Bakanı soruşturma izni vermeyecekti. Hukuk arkadan gelsin diyen birinin İçişleri Bakanı olduğu bir ülkede, hukukun ayaklar altına alındığı bir ülkede maalesef mahkemelerden umudumuzu kesmiş durumdayız. Artık ülkemizde tuz kokmuştur.

Bunun da ötesinde olayın şahsımdan, bana edilen hakaretlerden öte bir boyutu olduğu kanaatindeyim. Her gün, hukuksuzluğun binbir türlüsüne reva görülen milletimize yaşatılanlar ortadayken bir polis memurunun milletin vekiline ettiği hakaretleri milletimizin takdirine bırakmayı uygun gördüm.

Ama bugün gelinen noktada, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı resmi açıklamada doğrudan şahsıma yönelen tehdit ve beni düşman ilan eden hedef göstermeler karşısında hislerimi öncelikle sizinle paylaşmak istiyorum.

Çünkü bugün bu zorba yönetim anlayışını, bu hukuk tanımaz muhterisleri sizden başka şikayet edecek yerimiz yok…

Emniyet Genel Müdürlüğü hepimizin can ve mal güvenliğini korumakla mükelleftir.

Devlet ve devletin tüm kurumları 84 milyon vatandaşımıza hizmet etmek için vardır.

Devlet yönetimi meşruiyetini milletin iradesinden ve hukuktan alır.

Millet iradesini temsil eden bir milletvekilini resmi açıklamayla tehdit eden ve hedef gösteren bir Emniyet Genel Müdürü olabilir mi?

Hukuka uygun hareket eden, taşıdığı resmi üniformanın gerektirdiği sorumluluğu bilen tüm emniyet teşkilatı mensuplarına saygımız sonsuzdur. Ancak başta İçişleri Bakanı olmak üzere devlet kurumları içinde hukuka bağlı olmayanlara saygımız yoktur.

Devletin verdiği gücü ve yetkiyi hukuksuzca kullananlara karşı da hiç kimse sessiz kalmamızı beklemesin.

Lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin. Resmi açıklamayla bir milletvekilini hedef göstermek bu millete reva mıdır?

Elbette bu tehditler karşısında korkacak değiliz.

Elbette doğruları söylemeye ve milletin hukukunu savunmaya devam edeceğiz.

Bu kof kabadayılıklarla, bu sokak mafyası tavırlarla bizi elbette korkutamazlar.

Ama ülkemize yazık oluyor, bu ülkenin gençlerine, bu ülkenin emeklerine, bu güzel ülkenin geleceğine yazık oluyor.

Önümüz seçim, sandık yakın…

Milletimizin ferasetinin bu hukuksuz düzene son vereceğine şüphemiz yok.

Hep birlikte bu hukuk tanımaz yönetimden kurtulacağız.

Herkesin özgürce fikirlerini ifade edebildiği ve kimsenin zulme maruz kalmadığı, gerçek bir hukuk devletini inşallah hep birlikte inşa edeceğiz.

Buna inancımız tam.

Kimsenin şüphesi olmasın..

Zulmün, hukuk tanımazlığın, devleti baba malı zannetmenin sonu geldi…

Gidiyorlar.. gidecekler…

Connect with Me: