YENEROĞLU’NDAN TBMM GENEL KURULUNDA GÖRÜŞÜLECEK SİBER GÜVENLİK DÜZENLEMESİNE TEPKİ 

“Siber Güvenlik Kanunu Teklifi ile Anayasa açıkça ihlal edilmekte, temel hak ve özgürlükler kısıtlanmaktadır.”

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Milli Savunma Komisyonunca kabul edilen ve bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin temel hak ve özgürlükleri sınırlandıran düzenlemeler içerdiğini ifade etti. Metinde yer alan muğlak ifadelerin ve Siber Güvenlik Başkanlığına verilen aşırı geniş ve denetimden yoksun yetkilerin Anayasa’nın kanunilik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı.

“Özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ihlal edilmektedir.” 

Yeneroğlu, Başkanlığa verilen yetkiler kapsamında herhangi bir yargı kararı olmadan her türlü veriye sınırsız erişim hakkı tanınmasının, özel hayatın gizliliğinin ve herkesin kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkının ihlal edilmesi sonucunu doğuracağını ifade etti. Yeneroğlu ayrıca, İnternet Ortamında İşlenen Suçlarla Mücadeleye İlişkin Kanun’da yer alan benzer mahiyette belirli ve öngörülebilir olmayan düzenlemelerin kişisel verilerin korunması hakkını ölçüsüzce sınırlandıracağı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini belirterek bu yanlıştan mutlaka dönülmesi gerektiğini vurguladı.

“Keyfiliğe izin veren düzenlemeler ifade özgürlüğüne açık bir tehdit oluşturmaktadır.”

 Kanun Teklifi’nin 16’ncı maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef almak amacıyla veri sızıntısı yapılmış gibi içerik oluşturanlara ve/veya bu içerikleri yayanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmünün daha önce kanunlaşan TCK’nın “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı 217/A maddesiyle (kamuoyunda bilinen adıyla dezenformasyon yasası) ve yasalaşmayan “etki ajanlığı” düzenlemesiyle benzer mahiyette olduğunu ifade eden Yeneroğlu, Kanun Teklifi’nin bu haliyle kanunlaşması durumunda ifade özgürlüğüne ve basın hürriyetine doğrudan bir sınırlama getireceğini vurguladı. Yeneroğlu, düzenlemenin, bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin demokratik toplum olmanın bir gereği olarak, düşüncelerini özgürce açıklamaktan kaçınmaları sonucunu daha da artıracağını belirtti.

“Bu Kanunun kabulü ile birlikte konut dokunulmazlığı hakkının çokça ihlal edileceği aşikâr.”

 Yeneroğlu, Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesinin beşinci fıkrasında verilen yetki ile Anayasa’nın 21’inci maddesinde konut dokunulmazlığının korunmasına matuf sınırlama sebepleri dışında siber saldırıların önlenmesi gibi muğlak bir amaçla konut ve işyerlerinde arama yapma ve el koyma işlemlerinin gerçekleştirilebileceğini söyledi. Yeneroğlu, bu durumun Anayasa’nın 13’üncü maddesinde belirtilen temel hakların ancak Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak sınırlandırılabileceği ilkesine açıkça aykırı olduğunu ve bu haliyle Teklif’in Anayasa’nın 21’inci maddesine de aykırı olduğunu ve konut dokunulmazlığı hakkının ihlal edildiğini belirtti. Bu kanunun kabul edilmesiyle birlikte hukuk devleti ilkesinin gün geçtikçe daha fazla geriletildiği bir iklimde kuvvetle muhtemel yüzeysel gerekçelerle konut dokunulmazlığının fazlasıyla ihlal edileceği örnekler ile karşı karşıya kalınacağının aşikâr olduğunu belirtti.

“Siber güvenlik düzenlemesinin temel hakların korunması açısından yeniden ele alınması zorunludur.”

Yeneroğlu, siber güvenliğin güçlendirilmesi kapsamında düzenlemeler yapılmasının çağın gereklerine uygun olduğunu ancak demokratik toplumlarda bu düzenlemeler yapılırken ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, haberleşme hürriyeti ve kişisel verilerin korunması gibi temel hak ve özgürlüklerin ancak Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen nedenlere bağlı olarak ve zorunlu tedbirler niteliğinde belli koşullarda sınırlamalara bağlanabileceğini ifade etti. Yeneroğlu, Kanun Teklifi ile getirilecek bu sınırlamaların temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunamayacağını ve demokratik toplum düzeninin gereklerine, ölçülülük ve belirlilik ilkelerine aykırı olamayacağını belirtti.

“İfade özgürlüğü ve basın hürriyeti üzerindeki baskı daha da artacaktır.”

Kanun Teklifi’nin Milli Savunma Komisyonu tarafından geri istenmesinin ve temel hak ve özgürlükleri ihlal etmeyecek şekilde ve belirsizliklerden arındırılarak yeniden düzenlenmesinin gerektiğini ifade eden Yeneroğlu, Teklif’in bu haliyle kanunlaşması durumunda ifade özgürlüğü ve basın hürriyeti üzerindeki baskının şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla artacağını vurguladı.

Connect with Me: