49. Yılında Türkiye-Avustralya İşgücü Anlaşması

İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 5 Ekim 1967 tarihinde Türkiye ile Avustralya arasında imzalanan işgücü anlaşmasının yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, “Anavatanla olan bağın ve aidiyet duygusunun en önemli anahtarı anadildir. Bu kapsamda Türkçe’nin, Avustralya okullarında seçmeli ders olması ve anadilin öğrenilmesi için hafta sonu kurslarının düzenlenmesine imkân tanınması önemli bir fırsattır. ” dedi. Yeneroğlu açıklamasında şunları ifade etti:

“Avustralya Türk toplumunun nüfusu, 1940’lı yıllardan itibaren Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın göçü ile artmaya başlamış sonrasında ise 1967 yılında yapılan işgücü anlaşmasının ardından devam etmiştir. Anlaşmadan 49 yıl sonra bugün 150 binin üzerinde Türkiye kökenli insanımız Avustralya’da yaşamını sürdürmektedir. Avustralya genelinde Türkiye kökenlilere ait 130 kadar dernek ve çatı kuruluşun ayrıca 6 okul ve 30 caminin bulunması Türk toplumunun sosyal hayata katılımı adına sevindiricidir. Ancak Türk toplumunun siyasal katılımı özellikle federal düzeyde çok düşüktür. Bu doğrultuda sosyal uyumun önemli yapı taşlarından olan siyasette temsil hususunda daha etkin olunması gerekir.

Anavatanla olan bağın ve aidiyet duygusunun en önemli anahtarı anadildir. Bu kapsamda Türkçe’nin, Avustralya okullarında seçmeli ders olması ve anadilin öğrenilmesi için hafta sonu kurslarının düzenlenmesine imkân tanınması önemli bir fırsattır. Avustralya’da doğup büyüyen ve İngilizceye hâkim olan gençlerimizin Türkçeye de gerekli önemi göstermeleri, Türkiye ile olan ilişkilerin güçlendirilmesinin yanı sıra eğitim ve iş hayatında farklı imkânlar sunacaktır.

Türk ve Müslüman toplumunu ilgilendiren bir diğer önemli konu olan İslamofobi hususunda Avustralya ender bir yerde durmaktadır. İslamofobi ile mücadele için Avustralya Hükümeti yüklü miktarda bütçe ayırmıştır ve ilgili kurumlar nezdinde İslamofobi ile mücadele için çalışmalar yürütmektedir. Ülkedeki islamofobik vakaların Batı ülkelerinin pek çoğuyla kıyaslanamayacak ölçüde az olduğu kaydedilmiştir. Bu önlem, İslamofobi ile mücadelede sağlıklı tedbir ve yöntemlerin geliştirilmesi noktasında diğer tüm dünya ülkelerine örnek olmalıdır.

Bu düşüncelerle Türkiye ile Avustralya işgücü anlaşmasının 49. yılında ülkedeki tüm soydaşlarımızı selamlıyor ve zorlu göç tarihinde emeği olan tüm insanlarımıza şükranlarımı sunuyorum.”