Emniyet Genel Müdürlüğünün 10.04.2025 Tarihli Basın Açıklaması Hk. İçişleri Bakanlığına Soru Önergesi

YENEROĞLU’NDAN, EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN HAKARET VE TEHDİT İÇEREN RESMİ AÇIKLAMASINA DAİR SORU ÖNERGESİ

 “Devlet, vatandaşına hakaret edemez, parmak sallayamaz”

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Emniyet Genel Müdürlüğünün (EGM) 10.04.2025 tarihinde kötü muamele, işkence ve çıplak arama iddiaları hakkında yaptığı basın açıklamasında kullandığı “…kisvesi altında… hakaret eden… açık bir provokasyona imza atanlar… iftiralarını sahneye koymuştur… kirli bir algı operasyonu… asılsız iddiaları dile getiren provokatörler ve iftiraları yayanlar hakkında… suç duyurusunda bulunulmuştur… bu alçak kampanyalara asla geçit verilmeyecektir…” şeklindeki dil ve üslubun kabul edilemez olduğunu, devletin vatandaşına hakaret edemeyeceğini ve parmak sallayamayacağını söyledi.

“Kamu kurumları tarafsız, şeffaf ve hesap verebilir olmakla yükümlüdür, kimseyi tehdit edemez”

Yeneroğlu, açıklamada kullanılan “provokasyon”, “iftira” ve “kirli kampanya” gibi ifadelerin, kötü muamele ve işkence iddialarını dile getirmeye ve bunların önlenmesine yönelik tutum alan kişi ve kurumları caydırıcı ve baskılayıcı nitelikte olduğunu belirtti. Bu üslup ve tutumun vatandaşların anayasal hakkını kullanarak şikâyetlerini dile getirmelerini engelleyeceğini, hak arama hürriyeti ve ifade özgürlüğüne açıkça aykırı olduğunu kaydetti.

“Kötü muamele, çıplak arama ve işkence iddiaları ciddi boyutta, muhakkak soruşturulmalı”

EGM’nin açıklamasında kullandığı dil ve üslubun bir şeyleri gizlediğine dair şüphe oluşturduğunu belirten Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından cevaplanması istemiyle şu soruları yöneltti:

1. Emniyet Genel Müdürlüğünün 10.04.2025 tarihli basın açıklaması Bakanlığınızın bilgisi ve onayı dâhilinde mi hazırlanmıştır?

2. Sözkonusu açıklamada kullanılan, kamu kurumlarının tarafsızlık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ölçütlerine açıkça aykırı, tehditkâr ve hedef gösterici ifadeler nedeniyle sorumlular hakkında herhangi bir idari işlem başlatılmış mıdır?

3. Bu tür tehditkâr açıklamaların, emniyet teşkilatı içinde toplumun belirli kesimlerine yönelik olumsuz algılar oluşturduğu ve bunun toplumsal olaylarda polisin kötü muamelesi şeklinde sahaya yansıyabildiği gözlenmekte, buna dair eleştiriler artmış bulunmaktadır. Bu negatif sarmalın güvenlik kurumlarını ve toplumla ilişkisini mütemadiyen yıprattığı görülememekte midir?

4. Vatandaşların ifade özgürlüğü, gösteri/yürüyüş hakkı ve hukuk devleti ilkesine istinaden kullandığı anayasal hakları karşısında, tarafsız ve hesap verebilir olmakla yükümlü bir kamu kurumunun bu şekilde tehdit dolu bir dille hedef gösterici açıklamalarda bulunmasını nasıl bağdaştırıyorsunuz?

5. Kamu görevlilerinin, siyasi veya toplumsal içerikli eleştiriler karşısında tarafsızlığını koruması gerektiği ilkesine ilişkin, Bakanlığınızca belirlenen bir iç yönerge veya düzenleme mevcut mudur?

6. Bu ve benzeri tehdit dolu açıklamaların tekrarlanmaması için Bakanlığınızca alınması planlanan herhangi bir tedbir var mıdır?

7. Ayrıca EGM’nin bu açıklamasına konu olan şikayetler açısından, ilgili avukatlar tarafından kötü muamele, çıplak arama ve işkence yaptığı iddia edilen ve isimleri verildiği söylenen kolluk personeli hakkında herhangi bir adli veya idari işlem yapılmış mıdır? Gözaltında çıplak aramaya uğradığını ifade eden kişilerin şikayetleri hakkında savcılıktan istenen emniyete giriş ve nezarethane sürecine dair kamera kayıtları, işlemi yapan personelin nöbet listesi, hastane raporları ve diğer kritik belgeler dosyaya neden gönderilmemiştir? Gözaltında çıplak aramaya uğradığını ifade eden kişilerin şikayetleri hakkında neden soruşturma izni verilmemiştir?

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
Benzer İçerikler: