Bugün 9 Mayıs Avrupa Günü; Schuman Bildirisi ile temelleri atılan barış, dayanışma ve ortak refah idealinin kutlandığı anlamlı bir gün.
Avrupa Birliği, demokrasi, hukuk devleti ve temel insan hakları üzerine inşa edilmiş bir birliktir. Türkiye’nin AB süreci, milletimizin insan hakları, ekonomik refah ve çoğulcu demokratik bir düzende yaşama hakkını güvence altına alacak bir yolculuktur. Bu süreç, ancak hukuk devletine dönüş, kuvvetler ayrılığı ve temel hak ve özgürlüklere bağlılıkla yeniden canlanabilir.
Bununla birlikte, AB’nin felsefesini oluşturan farklılıkların birliği ve barışı vizyonunun günümüzde ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğunun, bilhassa kendi içinde aşırı sağ ve hatta faşist eğilimlerle otoriterliğin yükseldiği bir ortamda, kıtanın bir bütün halinde güvenlik ve savunma konularında büyük meydan okumalarla yüzyüze.
Tüm bu zorluklara karşın bir barış ideali olarak Avrupa Günü, farklılıklarla bir arada yaşama ilkesini güçlendiren bir vizyonu temsil eder. Gelin, bu vizyonu paylaşarak ve güçlendirerek, sadece AB’ye girmek amacıyla değil kendi standartlarımızı yükseltmek ve her bir insanımıza insan onuruna yaraşır bir hayat sağlamak için de kararlı adımlar atmaya yeniden başlayalım.
9 Mayıs Avrupa Günü’nü, tüm zorlukların içinde, dayanışma ve ortak geleceğe olan inancımızla kutluyorum.