AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu İnsan Haklarını İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch) 12 Ekim 2017’de yayınladığı “Gözaltında: Türkiye’de Polis İşkencesi ve İnsan Kaçırma” adlı raporuna ilişkin bir açıklamada bulundu. Raporla ilgili, “Komisyonumuza ulaşan her bir iddia titizlikle takip edilip savcılık tarafından soruşturulması sağlanmaktadır. Ancak vahim iddiaların soruşturulmasının engellenmemesinin ve kötüye kullanılmamasının sorumluluğunu insan hakları kuruluşları da taşımaktadır.” diyen Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Raporda iddia edilen polis işkencesi ve kötü muamele vakaları ile ilgili İnsan Haklarını İzleme Örgütü (HRW) tarafından İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na bugüne kadar somut bir başvuruda bulunulmamıştır. Bahsi geçen 11 işkence ve kötü muamele iddiasının ikisine ilişkin medya organlarında yayınlanan görüntülere istinaden, Komisyonumuz ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunmuş, vuku bulduğu iddia edilen olaylarla ilgili soruşturma başlatılmıştır. Görüldüğü üzere; verilere dayanan her bir iddianın takibi, gereken hassasiyet ve itinayla yürütülmektedir.

Raporda iddia edilen diğer işkence hadiselerine ilişkin Komisyonumuza ne somut bir başvuru, ne de iddia sahipleri hakkında re’sen soruşturma başlatabileceğimiz tanımlayıcı bilgiler bulunamadığından bu vakalara ilişkin HRW’nin elindeki bilgileri bizimle paylaşması açık çağrımdır. HRW’nin Ekim 2016’da yayınladığı raporunda bahsi geçen işkence vakalarıyla ilgili Komisyonumuz kendilerinden yazılı ve sözlü olarak somut veriler talep etmiştir. Üstünden aylar geçmesine rağmen maalesef herhangi bir cevap alınamamıştır ve dolayısıyla Komisyonumuz tarafından bir işlem gerçekleştirilememiştir. HRW bu vahim iddiaların ciddiyeti gereği sorumlu davranması ve kendilerine ulaşan somut verileri ilgili kurumlar ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile paylaşmak durumundadır. Aksi takdirde HRW’nin mesnetsiz bir şekilde iddia ortaya attığı söylenebilecektir. Böyle bir yaklaşımın insan haklarına hizmet etmeyeceği ortadadır. İnsan hakları ihlalleri ile ilgili iddiaların kara propagandaya, siyasi malzemeye ve ideolojik çatışmaya dönüşmesine fırsat verilmemelidir. Bunun için nerede, ne zaman ve kime yönelik kötü muamelede bulunulduğunu ortaya koymak insan haklarına hizmet etmek isteyen herkesin asli görevidir.
Raporda mevzu bahis bir diğer husus ise insan kaçırma ve zorla kaybolma iddialarıdır. Söz konusu beş kayıp vakasından dördüne ilişkin Komisyonumuza Haziran 2017’de toplu ve bireysel başvuru şeklinde şikâyetler iletilmiştir. İlgili Başsavcılık incelemeleri başlatmıştır ve soruşturmalar devam etmektedir.

Türkiye olarak işkenceye sıfır tolerans politikamızın gereği olarak dile getirilen iddiaların araştırılarak tespit edilmesi ve sorumluların da bir an önce adalete teslim edilmeleri en öncelikli görevimizdir. Bu doğrultuda HRW’nin veya bir diğer insan hakları örgütünün somut bilgilerle İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na ilettiği her bir iddia ve başvuru titizlikle takip edilmekte ve yetkili savcılıklara yönlendirilmektedir.”

Connect with Me: