TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 21 Mart tarihinde Frankfurt’ta düzenlenecek PKK yürüyüşü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Türkiye Hükûmeti mensuplarının Almanya’daki programları engellenirken, PKK’nın taşeron yapılanması NAV-DEM’in 20 bin kişiyle Frankfurt’ta yürüyüş yapmasına müsaade edilmektedir. Bu anlayışla Federal Hükûmetin terörle mücadele hususunda güvenilirliği yoktur.” diyen Yeneroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu hamle bardağı taşıran son damla olmuştur. Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli vatandaşlar, Alman siyasilerin söz konusu Türkiye siyaseti olduğunda çifte standartlı tavır sergilediklerinden artık emindirler. Bir yanda demokratik seçimlerle göreve gelen Türkiye hükûmeti yetkilileri engellenirken, diğer tarafta PKK’nın taşeron yapılanmasının Frankfurt gibi bir metropolde 20 bin kişi ile yürüyüş iznine, hakikatte ne oldukları herkesin malumu iken kendilerini barış örgütü gibi sunmalarına müsaade edilmektedir.

Almanya’nın İç İstihbarat Dairesi olan Federal Anayasayı Koruma Dairesi verilerine göre NAV-DEM örgütü PKK’nın Almanya’daki taşeron yapılanmasıdır. PKK ve siyasi kanadı, örgütün lider kadrosunun direktiflerinin yerine getirilmesinde ve tabana bilgi akışının sağlanmasında Almanya’daki örgütleri kullanmakta, bu dernekler PKK mensuplarının buluşma noktası ve başvuru merkezi olarak hizmet vermektedir. Bu derneklerin çatı kuruluşu, 2014 yılı haziran ayında adını NAV-DEM olarak değiştiren YEK-KOM örgütüdür.

Bu çifte standart, geçtiğimiz haftalarda yaşananlar noktasında asıl niyeti ortaya çıkarmaktadır. Eğer Federal Hükûmet Türkiye içi siyasi meselelerin Almanya’ya taşınmasını istemiyorsa, o zaman samimi olmalı ve bilhassa da PKK’ya yakın terör örgütlerinin yürüyüşlerine müsaade etmemelidir. Hâlihazırdaki duruma baktığımızda Federal Hükûmet’in Türkiye iç siyasetine karıştığını, hatta bizatihi siyasi bir aktör olarak sahne aldığını düşünmemek elde değildir.

Bu tutum, daha yeni tekrar edilen Öcalan posteri yasağının tam anlamıyla göstermelik olduğunu teyit etmektedir. Almanya’nın bu tutumuyla terörle mücadelede güvenilir bir partner olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Anlaşılan terör sadece Almanya’yı veya Avrupa’yı hedef aldığında kötü bir şey olarak görülmektedir.

Değinilmesi gereken bir diğer husus da kamuya ait medya kurumlarının bile NAV-DEM’i barış aktivistlerinden oluşan bir Kürt derneği, yapılacak olan yürüyüşü de yeni yıl bayramı olarak sunmalarıdır. Terör örgütü PKK’nın taşeron yapılanmasının sözde ‘demokrasi ve barış’ için yapacağı yürüyüşü her kim sorgulamayı dahi akıl edemiyorsa, hem gazeteciliğin gereklerini yerine getirmiyor hem de yürüyüşü düzenleyenlere iş birlikçi oluyor demektir.”

Connect with Me: